İLÇEMİZ HAKKINDA

Mergüze adıyla anılan yerleşim alanının adı 1968 yılında belediye teşkilatının kurulması sırasında İhsangazi olarak değiştirilmiştir. Önceden ‘’İhsangazi Köyü’’ olarak bilinen yerleşim alanının adı da ‘’Yukarı Yeşil Mahalle’’ olarak değiştirilmiştir. İsim değişikliğinin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen Mergüze adı günümüzde de halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır.
İlçe sınırları içinde bulunan kaya mezarları ve yüzey kalıntıları bölgenin eski çağlarda yerleşim alanı olarak kullanıldığını göstermektedir. Kaya mezarlarının M.S. 5-6 yüzyıllarda yapıldığı konusunda çeşitli kaynaklarda bilgiler mevcuttur.
1996 yılında A. Özdoğan, C. Marro ve A. Tibet başkanlığında gerçekleştirilen Kastamonu İli yüzey araştırması sırasında ilçe sınırları içinde bulunan bir bölgede yüzeyden kalkolitik ve ilk tunç çağı çanak çömleklerinin yanı sıra şüpheli hellenistik dönem parçaları toplanmıştır.
Gerekli yüzey tarama çalışmaları tamamlanmadığı, için eski dönemlere ilişkin sağlıklı bilgilere ulaşmak mümkün değildir. Bölgedeki ormanlık alanın sürekli olarak genişlemesi ve bilinçsizce yapılan kaçak kazılar sonucu yüzeyde bulunan ve geçmişe ışık tutacak materyallere ulaşmak her geçen gün daha da zorlaşmaktadır.
1530 yılına ait 438 numaralı Muhasebe-i Vilayeti- Anadolu defterinde, Mergüze adında yerleşim alanı, yoktur. Ancak şu an ilçe sınırları içinde bulunan Hocahacip, Afşar, Sevindik, Körpeler, Ortaca, Köseler, Kapaklı ve Obruk köylerinin varlığı yazılı olarak kayıtlıdır. Bu köyler idari olarak Kastamonu merkezine bağlıdır. Bu Köylerde o dönemlere ait herhangi bir eser ya da kalıntı bulunmamaktadır.
1836 yıllına ait Kastamonu Jurnal Defterinde yazılı mahkeme kararlarında Mergüze Kazası olarak kayıtlar görülmektedir. 1869,1879, 1903 yılında yayınlanan Kastamonu salnamelerinde Mergüze, Araç ilçesine bağlı bir nahiye olarak yazılıdır.
1940 yılında şu anki ilçe merkezinin kurulu olduğu Mergüze mevkiinde ilk olarak bir karakol kurulmuş, 1945 yıllarında da çevre köylerin ihtiyacı için bir okul yaptırılmıştır. Zaman içinde karakol ve okul civarında yapılaşmanın artmasıyla yerleşim alanı olarak gelişme başlamıştır.
1958 yılında vatandaşların katkısıyla inşa edilen Bucak Müdürlüğü binası halen Hükümet Binası olarak kullanılmaktadır. Mergüze,1968 yılına kadar Araç ilçesine bağlı bir nahiye olarak kalmıştır.
1968 yılında Belediye teşkilatının kurulması ile birlikte idari olarak Kastamonu merkeze bağlanmış, adı İhsangazi olarak değiştirilmiştir. Merkeze yakın 10 köy mahalle statüsüne alınarak Belediye hudutlarına dahil edilmiştir.
1979 yılında İhsangazi Yatılı Bölge Okulunun açılmasıyla mevcut yapılaşma artmaya devam etmiştir.
19 Haziran 1987 tarihinde kabul edilen 3392 sayılı kanunla ilçe olmasına karar verilmiş ve karar 4 Temmuz 1987 tarih ve 19507 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 31.08.1988 tarihinde ilçe merkezi olarak faaliyetlere başlanmıştır.
2004 yılına kadar kamu kurum ve kuruluşlarının ilçe müdürlükleri ve temsilcilikleri açılmış, Emniyet Müdürlüğü ve Adliye Teşkilatı faaliyetlerine devam etmekteydi.
2007 Emniyet bulunmasına rağmen adliyesi yoktur buda halka sıkıntı yaratmakta dava ve şikayet olaylarında kastamonu adliyesine gitmek zorunda kalmaktadırlar. 2011 yılında yapımına başlanan ve 2012 yılı sonuna kadar bitirilmesi planlanan Kastamonu yolunun 1.kısmı trafiğe açılmıştır ve böylece ilçenin Kastamonu'ya uzaklığı 27 km.ye düşmüştür.Çalışmaları devam eden yolun 2. kısmının da hizmete açılmasıyla İhsangazi-Kastamonu arası 20–25 km.ye düşecek ve böylece İhsangazi ilçesi, Kastamonu'ya en yakın ilçe olma özelliğine kavuşacaktır.Yapılan yeni yol ile İhsangazi halkı Kastamonuya giderken virajlı ve küçük yollardan kurtularak düz ve yeni bir yola kavuşmuş olacaktır.
İhsangazi, Araç'a 20 km ve İstanbul yoluna 15 km. uzaklığındadır.İlçenin Siyez Bulguru üretimi halen devam etmektedir.
NÜFUS
2012 yılına kadar iş olanaklarının kısıtlı olması ve tarımda makineleşmenin artması sebebiyle sürekli dışarı göç veren ilçemiz son 3 yılda nüfusunu artırmaktadır.
2012 Nüfusu: 5.963
2013 Nüfusu:5.984
2014 Nüfusu:6.104

KÜLTÜR VE TURİZM
Sipahiler Kaya Mezarı
Sipahiler mahallesi Dere sokak sınırları içinde yol kenarından yaklaşık 150m içerde ağaçlarla kaplı  bir tepede bulunmaktadır. 
    
      Köylüler tarafından Gavur Evi olarak adlandırılmaktadır. 
Paflagonia adlı eserde bu kaya mezarının son Roma dönemine ait   eserlerinden olduğu  yaklaşık olarak M.S. 5-6 yüzyıllarda yapıldığı yazılmaktadır. 
     
       Bilinçsiz ve kaçak olarak yapılan kazılar nedeniyle bazı duvarları  tahrip edilmiş olmasına rağmen gelecek nesillere aktarılması gereken görülmeye değer güzellikte bir örnektir.
       Kaya mezarı ; birbirinden bağımsız olarak iki kattır. İki kat arasında bağlantı yoktur. Üst tarafta muntazam bir yapıya sahip geniş denilebilecek bir oda bulunmaktadır. Oda girişinin sağında yuvarlak bir pencere, oda içinde solda vadiye bakan geniş bir görüş açısına sahip dikdörtgen bir pencere vardır. Oda giriş seviyesinde bulunan alanda odaya geçiş için kullanılan bir odanın yada üstü kapalı yan tarafı açık korunaklı bir alanın izleri görülmektedir. Ancak bu alan doğal şartlarla mı , yoksa insanlar tarafından mı tahrip edildiği belli olmayacak şekilde zarar görmüş durumdadır.
     
       Alt kısımda Yine bir oda mevcut olup kısmen tahrip olmuş durumdadır.Kapı yada pencere denebilecek özellikte bir alan olmamasına rağmen oda genel hatları ile mevcuttur. Duvarlarda ceset konulabilecek genişlikte bir kaç oyuk bulunmaktadır.


İnciğez Kaya Mezarları
İhsangazi-İncigez yolu üzerinde yolun sağ tarafında tarla içinde büyükçe bir kayanın içinde oyulmuştur. Uzaktan bakıldığında kaya mezarı olduğu anlaşılmaz.  

      Mezarın oyulduğu kaya zamanla yan tarafa yattığı için mezar girişi toprağa yaklaşmış durumdadır. Tek odadan oluşan küçük bir  kaya mezarı örneğidir. 

Heracoğlu Türbesi
Camii'nin ilk  yapılış tarihi ve yaptıranı bilinmemektedir. Ilgaz-Ahlat Köyünde Külliyesi bulunan Benli Sultan Hazretleri ile Hoca Saadettin Efendinin dost ve postnişin  olmasından dolayı 16. yüzyılda Nakşibendi Dergâhı olarak kurulduğu kanaati  bulunmaktadır.

     Önceden  yerinde  ağaçlarla yapılmış bir caminin olduğu söylenmektedir.Son şekliyle 1942 yılındaki depremden sonra  1944 yılında köy halkı tarafından taş temeller üzerine ahşap olarak inşa edilmiştir. Cami içindeki ahşap oymalar ve süslemeler 1319 R.  yılından kalmadır. Tavan , taban döşemesi , minber ve vaaz kürsüsü  ahşaptır. Ahşap üzerinde renkli kalem işi süslemeler yapılmıştır. 

     Şu anki cami'nin 1319 R. (1901) yılında ikinci defa omuzluzade  Mustafa Bey tarafından ahşap ve kerpiç malzemelerden yaptırılmıştır. Giriş kapısı  üzerinde kitabesi mevcuttur. 

Asa Suyu
Avlu giriş kapısının sağ tarafında çeşme bulunmaktadır. Taş süslemeli olarak yapılmış ve üstteki üçgen taş oymanın iç tarafında tarafında 1209 H. tarihi okunmaktadır. Camii önündeki çeşme ile caminin 200 m. uzağında çıkan ve asa suyu olarak adlandırılan suyun şifalı olduğu kabul edilmektedir.

Hamza Dede Türbesi
Kastamonu ili İhsangazi türbesi Hoca Hacip köyündedir. Türbede 3 erkek, 2 kadın, 5 kişi medfundur. Yatırlardan birinin Hamza Dede adında bir zat olduğu söylenilmektedir. Bir başka rivayete göre de Haracoğlu Türbesindeki yatan Sadettin Veli Hz.lerinin kardeşidir. Kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Türbeler yığma taş duvar, tavanı ahşap ve çatısı kiremitle örtüyüdür. Türbenin bakımını Akdelioğulları yapmaktadır.

Fakir Dede Türbesi
Kastamonu ili İhsangazi ilçesi Çiçekpınar köyündedir.
Türbede Fakir Dede ve Kezban Ana yatmaktadır. Eski Türbe çürüyüp çökünce yerine 56 m² ebadındaki betonarme türbeyi köylüler yapmıştır.
Köy halkı tarafından bakımı yapılan türbeyi yılda 60 kadar kişi ziyaret etmektedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder